❓ Hocam usui reiki için şu niyet nasıl sizce 🙂
usui reiki aktif ediyorum tüm çakralarımın açılmasına , şifalanmasına, arınmasına , dengelenmesine ve tüm aura katmanlarımın , meridyenlerimin , enerji kanallarımın temizlenmesine , arınmasına , şifalanmasına benim ve bütünün en yüce hayrına olacak şekilde niyet ediyorum.
İhtiyaç olduğu kadar her taraftan 10bin kat kuvvetli haliyle enerji aksın
yoksa sadece usui reikiyi aktif ediyorum demekte yeterlimi?
✅
Cümlelerin süsüne ya da kelimelerin güzel dizilimine takılmıyoruz. 😁
Niyet nedir? Ne yapmak istediğini – en samimi dil ile – ifade etmektir!
Niyet; kalpte oluşur, beyinde tasarlanır, beyinde oluşan bu resme bakan iç göz üzerinden, yine beyin bir tanımlama yaparak, sinir sistemi üzerinden bu bilgileri işler ve dil’e iletir. Dil, bu verileri sözsel olarak ifade eder!
Süreç, ana hatları ile budur.
Bu ana hat üzerine, baştan, sondan, önden, arkadan, sağdan soldan yanaşabilirsiniz. Bu, kişinin karakteristiğine göre değişir. Kişiye göre en kolay olan yerden giriş yapılır.
Örneğin; kişi dışadönük konuşkan bir karakter ise, bu kişiler genellikle önce konuşmaya başlarlar, sonra konuştukları üzerinde derin düşünmeye, fikirler oluşturmaya başlarlar. Konuşurken konuştukları kalplerine iner ve inanmaya başlarlar. Bu yapıda olan insanlar, kalıp niyet cümleleri ile daha rahat çalışabilirler.
Diğer yandan, içe dönük, iç dünyası, dışa vurduğundan çok çok daha büyük olan insanların niyetleri ise; önce kalplerine tohum atar. O tohum hızlıca yeşerir, büyür ve olgunlaşır. Beynin o niyeti işlemeye bile çoğu zaman ihtiyacı kalmaz. Sadece, en samimi ifade ile direk dile yansıtır. Burada kelimelerin ya da cümlelerin diziliminin hiç bir fonksiyonu yoktur. Sadece içeride olan mana’nın dışa yansımasıdır.
Kimi insan da, o andaki ruh haline göre, bazen hazır cümlelerden yola çıkarak, okuduğu niyet cümlesini işiten beyni, o cümleyi alır, değerlendirir, (kendi) aklına mantığına uygun ise, süzgecinden geçirir ve kalbe indirir. Aynı kişi, bazen de, derin duygular içerisindedir. Kalpte zaten oluşmuş niyeti beyin alır, hemen dile gönderir.
Özet olarak; en güçlü niyet, cümlelerde değil, ifade edilen o cümlelerin işaret ettiği Mana’dadır!
Kalpte oluşmuş niyete, beyin zaten hiç şüphesiz inanır ama dilden beyne giden ifadeye, beynin inanmaya ihtiyacı vardır. İnanç kalıpları süzgecinden geçtiği kadarı ile kalbe iner. Niyetin gücünün asıl potansiyeli kalpte oluştuğu kadarı iledir!
Bunların dışında, Niyet ile ilgili oldukça önemli diğer bir konu ise; Niyetin muhatabı. Yan,i kime hitaben konuşuyoruz?
Eğer, tüm yaradılışın sahibi olan Allah’a hitaben söylüyorsak, aynen en samimi ifadelerimiz ile Allah’a dua eder gibi ifade ediyoruz. Ve ardından O’na, bize bahşettikleri ve lütfettikleri için, şükran ve minnet duygularımızın kalpten ifadelerimizi de ekliyoruz.
Araya, önüne, arkasına, melek rehber üstad ermiş vs. hiç bir şeyi koymuyoruz. (Araya koyduklarımız ile sınanırız. Melek dersiniz, Emr aleminde olan ve sadece Allah’ın kendilerine verdikleri emirler ile hareket etmek ile yükümlü melek formları Sizi takmayacağı için, açtığınız kapıdan boşluk bulup giren başka hangi varlık ise, onunla sınanırsınız hep!)
(Tabii ki, Tanrı ya da din inancı olmayan (ateist ya da deist) arkadaşlarımıza sözümüz yok. Onlar da, istedikleri gibi, evrene ya da inandıkları başka oluşumlara mesaj gönderebilirler)